şöyle ve böyle

karlar düştü çocuklar gibi şenlendik ailecek.
kendiminkinden başka her türlü bilgisayarın klavyesi bana haram.
kendiminki hangi bilgisayar son günlerde bu kavram da üstüne oturulup düşünülesi.
hulusi kentmen isimli serbest çağrışımı.
rita yatağın öyle bir ucundaki düşecek birazdan.
bejeweled blitz isimli akıllara ziyan oyun one minute diye başlarken ve daha geri sayım tamamlanmamışken de oynanabiliyo. siz bişey anlamadınız. ben hiç anlatamadım. baştan başlasam, bir daha denesem mi? değer mi bunca zahmete? bilemedim.
sanırm herşeyden önce bir ihtiyaç molasına ihtiyacım var.
yarın mehmet bey ne derse desin bilgisayarımı eve geri getiriyorum. benden bu kadar. maharetli ellere teslim ediyim, yalan yalnış programlar değdirmiyim dedim, üzerine titredim, olmadı olamadı. gururumu daha fazla ayaklar altına seremeyeceğim duyuyor musunuz beni mehmet bey? n'olur arasanızdı yarın? bakın size öğleye kadar müddet tanıyorum. kanyondan döner dönmez arayacağım sizi son birkez. mutlak bir cevapla çıkmazsanız karşıma mecidiyeköyün yolunu tutacağım başka çare yok.

pınar öğünç'e şu haberi göndermek istedim arşivine eklesin diye, ama ne yazık ki internet sitesinde adresini göremedim kendisinin. birazdan radikal cumartesiyi çantamdan çıkarıp ona da da bakacağım, matbuda vardır belki mail adresi. neyse haber şu:

ANKARA - Başkentte Yenimahalle Balıkçı Hali’ne Karadeniz’den getirilen hamsilere martılar dadandı. Kasalardan düşen ve çürümüş hamsileri tüketen martılar, martıları sadece kıyılarda görenleri şaşırtıyor.
Balıkçılardan Hüseyin Kayabakır “Martıların bir kısmı kamyon kasasında Karadeniz’den geliyor. Kasalardan düşen balıklarla besleniyorlar” dedi. Balıkçı Abdulkadir Aydın Ankara’daki martı sayısının deniz olmayan bir kent için hayli yüksek olduğunu anlatırken “Başkente bol balık girişi olması, martıların da bölgeye akın etmesine yol açıyor” diye konuştu. (aa)

babamın ağzından daha komik duyulmuştu sabah bu haber. martılar hamsileri ankaraya kadar kovalamış demişti kendisi. ankarada martı mı olurmuş canım demeyin, hamsilerinizi güvenle mideye indirin önce, ki, martılar kovalamasın sizi. alfred.

diş doktoruna bi gitsem iyi olucak. çünkü en son şekere yapışıp da dişim düştüğünde ve zaten yeterince narkoza maruz kalmış olduğuma inanıp da dişlerimi temizlettirmediğimden son diş temizletmemin üzerinden tamı tamına 3 sene geçmiş olduğunu algıladım. uzun bir zaman bu diş dünyasında.

şimdi bi gidiyorum, sonra yine görüşürüz.

No comments: