ulker fistikli cikolata

bu gozluk sendromunu asmam lazim. noluyo yani canim bu kadar. bazi insanlar da gozlukluler. hayir yani gerekirse kor gibi dolasirim artik ortalikta napiyim. hayir isin kotusu hava cok gunesli. mesela yarin sabah yururken ayni persembe sabahi yaptigim gibi gunes gozluklerimi takacagim. etrafimi gormemeyi goze alacagim. goze almak. simdi rominaya gidiyorum. orada film izleyecegiz. evde tek basima bilgisayarin basinda oturmaktansa baska bir bilgisayarin karsisina uc kisi oturmayi tercih ettigime karar verdim. hava serinler gibi yapiyo. galiba da serinlicekmis iki ayri kaynaktan aldigim bilgilere gore. birazcik da uyku var gibi sanki inanki. hayir iste maclar va bu gece o sebepten babam annemi terk edicek annem yalniz kalacak o zaman bend e onu terkediyor olacagimdan dolayi kendimi hafiften duclu hissediyorum. zaten bugunu planlamak ne kadar guc oldu. hele de bugunden yarini planlamak daha da guc oldu ve son bir nokta koyamadik bile. bir an once osman optik. cunku eger gozluklerimi seversem belki mikroplarimdan arindigimda da gozluklu gunler geciririm. aman tanrim goz damlami unutmustum yine. yani bu kadar uzuluyorum bir an once gecsin istiyorumsonra goz damlami damlatmiyorum. ki aslinda her damlatista icimin yaglari eriyor, sanki o mikroplar teker teker oluyorlarmis gibi geliyor. bir de genzime dogru akivermese iste... o zaman daha iyi olacak hersey. i mac konusunda kararimi neredeyse vermis gibiyim. guzel bir bilgisayara kavusmamin vakti coktan gelmisti diye dusnuyorum. belki birazcik hal bile ediyor olabilirim. bu cekime bir bakin ya. sonunda becerdi birileri iste. boyle guzel ik insani dogru sekilde fotograflayabilmek icin bir suru sayi dergi gecmek gerekti. ama sonunda olmus bu is.

No comments: