son zamanlarda

fırata duyduğumdan bile daha büyük bir sevgiyle (nerdeyse):
umut sarıkaya'nın
aşkımızın meyvesi'ni
okumakta, beklemekte, için için gülmekte, herkese anlatmakta, onlara çok büyük bir iyilik ettiğimi düşünüp mutlu olmaktayım.
bugünkü bölümde mesela, bayram için kaş'a gideceklerini aytek'e nasıl söyleyeceklerini bilemiyorlardı ebeveyni. aytek o sırada lavaboda ayaklarını yıkıyordu. sanırım abdest alıyordu. bayramda toplayacağı paralarla kendine cep aynası ve tarak almayı planlıyordu.

tıklayınca siz, büyüyorlar hep:



No comments: