düğünlerin en sevmediğim yanı oralara gitmeden önceki, en azından dört saatini filan daha kontrolleri altına almaları. yolda geçireceğin vakit, saçını başını adam edeceğin vakit, son anda, tabii ki birşeyleri unutmuş ya da ertelemiş olduğun için başına daha da büyük derde dönüşüp ayağına takılan vakit...
işte bu yüzden ben, kimsecikleri film seyredebilecekken tırnaklarına oje sürdürmek zorunda kalacakları o pozisyona sokmam kardeşim. (bugün eminönündeki bir seyyar satıcıya 'kardeş' diye hitap ettim sonra da çok güldüm kendi kendime)
No comments:
Post a Comment