dün gece

küçük inatçı bir bok böceği yüzünden uykum rezil oldu.
benden sonra annemin ki de olmuş.
bu minik yaratıklar karşısındaki çaresizliğimden utanmanın yanı sıra üzüntülüyüm de.
ayşecan seni aramayı düşündüm, ciddiyim, annemleri uyandırmamak için onca çabaladım ama başaramadım, o süreç boyunca da beni bu saçma durumdan nasıl da hemen kurtarabileceğin vardı hep aklımda, bana bunun bir güç vermesini de diledim, ama o da olmadı.
ritanın zaten hiç umrunda değildi. ondan da medet ummuştum, oysaki tek yaptığı benim gerilimimi hissedip v onun üzerine daha da gerilip kulaklarını başına yapıştırmak oldu.
kan-ter içinde ışığımı bir açıp bir kapamak suretiyle odamda dönenip durdum. küçük ve inatçı bok böceğini dışarı çıkarmayı başardıktan sonra da koridorun ışığını kapatmak büyük bir mücadeleye dönüştü, o işi de hallettikten sonra bu sefer de rita odamda kitli kalmış oldu. onun inadıyla daha fazla uğraşamayacağıma karar verdim ve sabah beni nasılsa uyandırır ihtiyaçlarını gerçekten karşılaması gerekince diye düşünüp, sıkı sıkıya kapalı camlarımın ardinda havasız bir uykuya daldım. bu vesileyle sabah uyanıp da anane ziyaretine vaktinde gidemedim.

siz siz olun, ışığınızı ve pencerinizi aynı anda açmayın. unutmayın; tablet raid'in küçük ve inatçı bok böcekleri üzerinde bir etkisi yok. çok cici, çok sevimli.

2 comments:

patterns 2006 said...

Ohhh sevgilim ben orada olsaydım I could save you

aC. said...

şimdi böyle bir durumda...
bir selpakla başlayacaksın işe.
sonrası kendiliğinden gelecek.
eline selpak'ı aldığın an, bir avcıya dönüşeceksin.
rita, yanında hiç böcek avlamamış bir İstanbul hanımefendisi gibi kalacak.

(beni arasaydın sana bunları söylerdim)