bir sürü heyecan verici film, yönetmen ve aktör var listede.
merak içerisinde beklemekten başka birsey yok şimdilik.
sınırlarımı tabii ki zorlayacağım, kaynaklarımı sonuna kadar kullanacağım, ancak tecrübem bana bildiriyor ki listedeki filmleri vizyona girmeden önce yakalama ihtimalim en az, en derin ve en düşük seviyelerde.
woody allen çaktırmadan bir film çekivermiş mesela, o da naomi watts'dan tut da antonio banderas'a herkesi oynativermiş. bir woody allen filmine her zaman yer acabiliriz listemizde.
fiennes kardeslerin bir de sophie olani varmış, o da belgesel filmler çeken bir yönetmenmiş. baldwinlere taş çıkartacak gibilerdi tam ama doguş ve flash forward'in hızlı çöküşü işleri tersine çevirecek gibi. doğuş zaten hep karıştırıyor ortalığı. sadece gözlerinin arası biraz daha açık olsa... birkaç santimcik... (ati)
diego luna'nın ilk yönetmenlik denemesinden haberdar olmuştum bir süre önce, cannes'da special screenings'te onu da izleme imkanı bulacakmış gidenler.
d i ğ e r l e r i
tam da çok sevgili bazı arkadaşlarımla (ayşecan ve romina): 'noldu şu kirsten dunst'a' diyorduk ki, karşıma çıkıverdi kendisi. hem de bir lars von trier filmi için kollari sivamis halde. bununla da kalmamış bir sürü filme birden soyunmuş. verdiği ara da hatrı sayılır cinsten tam iki sene, genç bir aktörün hayatında iki senenin büyük önemi var.
iron man 2 ise yine pek guzeldi. yani ilki gibi guzeldi. buuuggffffff efektiyle içimizdeki enerjiyi dışarı vurduk izleyip de. zaten box office'in de aklını karıştırıvermiş: 'Iron Man 2' soars with $133.6 million weekend; scores fifth highest opening ever
vampire diaries'e olan ilgimi her nedense hala kaybetmedim. bir de üstüne lost ve tell me you love me'ci ian somerhalder karakterini sevmeye başladım. tabii bunda senaryonun onun burkuk yüreğini ortaya çıkarmasının ve benim salaklığımın da büyük etkisi var.
glee hala çok komik. jane lynch inanılmaz bir karakter. ama tek başına çekilmez tabii. matthew morrison'ın jöleli saçlarına ve çilgın dans ritimlerine ihtiyacımız var. playbacklerine bile alıştım bu liseli gençlerin yahu. hele de şu madonna bölümü beni benden aldı. herkese tavsiye ediyorum.
texas chainsaw massacre the beginning filmindeki çocuk tahmin ettiğiniz üzere white collar'ın neal coffrey'i. şu an ailece neden bilmiyorum, ona takılmış durumdayız. okan bayülgen'de özlem tekini seyretmeye yüreğimiz dayanmadı hiçbirimizin ki bu vahşet dolu dakikaları tercih ediyoruz...
bugün bilgisayarimin yakınında bir yerlerde balık yedim ve bunu daha sonra bir daha yapmamam gerektigini anladım. ya da en azından balığı kendi kendime yemeli olduğumu ve ritayla paylaşmamam gerektiğini, çünkü o zaman ellerim hep yapış yapış olmuştu.
türk malı hey türk malı hoy. o kadına gülmeyene şaşar da kalırım ben vallaha billaha. yani yorucu olabilir ama bir noktada kepenklerinizi kaldırmamanıza imkan yok. kaldırın yani kasmayın kendinizi.
ben klavyemi temizleyip yatıyorum. size de aynını tavsiye ediyorum. sevgilerimle kalın.
No comments:
Post a Comment