coco trocadero kikiki kokoko krukru rokoko

tab-sekme-lerin yerini istedigin gibi degistirebiliyor olmak guzel ve fakat merhem bepanthenelerim nerde kizaran burun delik kenarlarima sureyim de iyilessinler? atesim 35, buna ne dersiniz? (normale dondum telaslanmayin sakin)

hayir bu bir korku filmi degil.

ingilizce meali oyle manasizdi ki cogu zaman okuma seviyesindeki fransizcam ilerledi anlamaya calisirken ve bazen de bosverip bakakalirken. alessandro nivola da boyle biri iste. cekici oldugu her halinden belli. serseri. audrey tatou'nun oyunculugu anitsal olmayi hedefletilen ve fakat bunun da pek uzagina dusmeyen bir bicimde uygulanmis. dantel detaylari ve denizci kesimi kendini her karede hisseli harikalar kumpanyasi. begendim ben sonuc itibariyle gabrielle karakterini. samimi ve fazlasiyla da kadinsi buldum. peki biz chanelden onceki kokoyu inceliyorduk madem, ayrintilar neden bir anda onemlerini yitirdiler, paristeki cabalamayi, alti dukkan ustu malikanemsi ev kismina nasil gecildigini ben kotu bir ceviri kurbani oldugum icin mi anlamadim yoksa es mi gecilmisti bu detaylar? sevgi ask bir yere kadar. chanelden bahsediyoruz saniyordum. evet finansal destek aldi o kadarini ben de anladim bey arkadaslarinda ama devami nasil geldi? sanki bir anda sikilmislar da birakmislar gibi oldu bana kalirsa. annem nerde kaldi yahu.

yorgan fazla geliyor. yorgansizlik az geliyor. ayaklarim pisti. ustum sishane oldu. gulmesi aci ve pismanlik veren bir saka bulmacasi gibiyim.

yarin herseyin daha guzel olmasini umit ederek yatay pozisyona geciyorum simdi.
geciyorum.
evet.

No comments: