bile bile de böyle üşünmez ki.

her gün daha da aklıma yatıyo kış uykusu ritüeli soğukanlı hayvanlar dünyasının. (bilgim bu kadar işte nago. yani inleri var oralarda kıvrılp uyuyo bu hayvanlar. bildiklerim arasında ayı var. yılan var. karıncalar var. onları daha çok kış boyu çay saati yaparken hayal ediyorum. yaz boyu topladıkları bisküvi kırıntılarını yiyolar karalık dehlizlerinde. tabii dehlizlerin zaten karanlık oldukları varsayılırsa o karanlık fazladan oldu oraya)

o filmde de hep bi ikea durumu vardı. gerçek tabii fazlasıyla. 2000lerin biz gençlerinin herbirimizin bir ya da birden çok ikea macerası mevcut. ben mesela ortalamanın üstünde bir ikea macerasına sahibim. bundan memnun muyum? pek sayılmaz. ortalamanın son derece üstünde bir habitat macerasına sahip olmaktan iyi tabii. o da var ben de çünki.

şu kız da
(siz görmüyosunuz kimden bahsettiğimi) çok 'büyük' ya. hani işte o gelgelgelgelgel hihayesindeki diğer kız gibi bi büyüklük. lahana bebek misali. ggg hikayesindeki daha bi sevimli zaten. lahana bebek tanımını da daha fazla hak ediyor bu yüzden.

sonuçta hava çok soğudu bir anda. dedikleri çıktı miktat kadıoğlunun. yarın da böyle. ooo.

No comments: