bazen çok sinirleniyorum.

jon hamm balık burcu. peki ya acaba don draper ne burcu? aslan? boğa? biraz uzak. güçlü. şehvetli. anlayışlı. sevgi dolu. her burçtan olabilir. zaten burç dediğin nedir ki? ben her gün farklıyım. bugün çok yay hissediyorum mesela. şaka şaka. yalan daha doğrusu. ben nerden biliyim bir yay ne hisseder. napiyim ayrıca böyle bir enformasyonu. kesin değerlendirebilirim aslında bir şekilde. neyse olan şu:
1.mad men i izlemek ya da izlememek konusundaki fikrimi değiştirdim. emmy'ler yüzünden olsa gerek, 9.bölüm ancak önümüzdeki pazar yayınlanacakmış. o kadar sabredemeyeceğime karar verdim.
2.mad men en iyi drama dizisi ödülünü kazandı. sınıfı geçmişim gibi bir hisse kapıldım. o his şöyle bir his: sınıfı geçmeyi hep çok istersin. ancak sınıfı geçmek için yeterli çabayı asla göstermezsin. şansın yaver gider. öyle olur böyle olur, bir bakmışsın sınıfı geçmişsin. işte o his çok şahane bir his.
3.atillayı tutukladılar. sonra saldılar. tutuklanma kelimesi olaya çok farklı bir boyut kazandırıyor. telaffuz edilişinin hemen arkasından yok yok ya da şaka şaka gibi birşeyler demem gerektiğini hissediyorum.
4.gülşen soluğu londrada almış.
5.internet ortamında yeteri kadar emmy videosu bulamamış olmaktan dolayı çok üzgünüm. sanırım akşam evde cnbc-e'de seyredeğim. umarım üzerine türkçe ses kaydedilmiş halini göstermezler.
6.çiğdem damages seyrediyomuş. sarılabilir. mi? ben breaking bad'e mi sarsam peki?
7.yarın sabah indirilebilecek bir çok dizi olacak. ve bunlardan biri how i met your mother.
8.ofiste sıcak havayı çalıştırmışlar. buranın sisteminde kalorifer olmadığından biraz garip olan bir cümleyi kurmak zorunda kaldım. sıcak klima çalıştırmışlar... klimalar sıcak hava üflüyor? olmuyor çünkü klima daha lokal bir şey hissi veriyor bana. ve ayrıca klima sanki illa ki soğutmalı ortamı. merkezi bir sistem sonuçta bu. ilk cümleme geri dönüyorum ben bu durumda.

iyi haftalar.

No comments: