edie

edie'ye (the factory girl, sorry romi) başladım. başlamamam gereken bir vakitti. altyazıların ne kadar dandik olduklarını anladığımda film başlayalı 4buçuk dakika olmuştu. yani ilk chapter ın sadece üçte biri. yani ikinci chapter diil. bu da demek oluyor ki 4fwd hızında yani 4 saniyelik adımlarla ilerleyebilirdim. bu da demek oluyor ki 4 buçuk dakikayı ileri sarmak bir buçuk dakika sürecekti. ana menüye dönüp de altyazı seçeneğini kaldırıp da bir buçuk dakikada sarıp da altyazıların hala orada olduklarını görmem ve tekrar ana menüye dönmem gerekmesini anlamam, dönmekten vazgeçmemem, ve aslında ana menüye dönmeden de bu işi halledebileceğimi farketmem mümkün olmadı. içimden bir ses haydi deniz yat uyu dedi. dinlemedim. sardım da sardım. başladım izlemeye. sienna kahve rengi gözleriyle de güzeldi. ama sora cd takıldı. işte o zaman anladım ki benim cd okuyumca bir arıza var. aslında bunu o zaman kabullenmek istemedim. ta ki ofise gelip de o cd'yi şu ana kadar 3 kişinin zahmetsizce izlemiş olduğunu öğrendim, işte o zaman ancak o zaman sindirmeye başladım bu gerçeği.
evde bir de death at a funeral var. fragmanlarını izleyip de seyredeceğime zaten karar verdiğim bu filmi teyzemler pek beğenmiş. sıra biz tokgözlerde.
dün ananem gittim, kağıt oynuyolardı, bir tane teyze sigara molası vermek istedi ve elini bana teslim etti. konken de oynamış oldum böylece. arada ananeme minik bir tüyo vermem gerekti. çünkü gözleri artık pek de kuvvetli değillerdi. kendisinin ne kadar da çakal bir hanım olduğunu işte o zaman anladım. keşke bana da biraz geçirseydi o genleri dedim. içimden.

1 comment:

aC. said...

edie'nin orijinal dvd'si mevcut bende,
beklerim...

:)