gri pazartesi

hapşırık hupşuruk
hep üşüdüm hep üşüdüm.
bi tutturamamazlık var. doğru yerde doğru kıyafet ve ayakkabı ve kazak ve mont ve atkı ve bereyle olamıyorum bi türlü.
tüm o güneşin altında ben üşüyüp durdum.
hem bugün ben havayı böyle görüp de neden şemsiye almadım ki acaba, ama belki de yağmaz.
bir sürü şeyi attım dolabımdan dün. bazası yüzünden daha alışamamış olsam da yeni sertliğine yatağımın, içini doldur doldur dolmaya devam ediyo. çok muhteşem bişey gerçekten. şu an giysi dolabım bomboş, buna kaşılık masam bir felaket. ama herşey bür düzene giricek.
geçenlerde bir akşam tekrardan ghost dog izledim. yine çok sevdim. show max i dava etmek istedim. raymond'ın da konuşmalarını çevirdikleri için. adam fransızca konuşuyo. ve en öenmlisi de bu zaten. daha gerizekalı olunabilir mi ey digitürk! peh!..

iyi ki doğdun esra.

No comments: